.: Ocak 2011

16 Ocak 2011 Pazar

'Büyük Balık' Olmak

Büyüsü hiç geçmese denilecek kadar masalsı bir gerçeklik...

Hayal kurmanın tadını daha bir başka aldım bu filmde. Tek düzenin sıkıcılığından kurtulmak için yaşadıklarınızı bir masal havasında, imkansıza yakın anlatmak...Neden olmasın ki?...Yaşananları biraz süsleyerek anlatmanın kimseye zararı dokunmaz, aksine 'Büyük Balık' olur ve öldüğünüzde arkanızda unutulmayacak izler bırakırsınız.

Öyle bir kullanırsınız ki hayal gücünüzü, aşık olduğunuz kişiyi görünce zaman durur, ölümünüz muhteşem, herşey mümkün olur; yeter ki hayal edin...

Film müziğini es geçmemek lazım, işte duygusal bir masal...

Tim Burton ve Pearl Jam 'e saygılar sonsuz...

13 Ocak 2011 Perşembe

Anlamlı Film Sahneleri

'Life is Beautiful'

Bazen oyun oynamaya mecbur kalırız...

'Fight Club'

Kontrollü yaşamaya çalışırken, hem kendimizden, hem de hayattan feragat ederiz...

'V For Vendetta'

İnsanlar yok olabilir ancak fikirleri yok etmek zordur...

Her bir film farklı ve anlamlı mesajlar veriyor. Filmleri izlemiş olanlar hatırlayacaklardır. İzlemeyenler için de tavsiye etmiş olalım.

Devamı gelecektir.

5 Ocak 2011 Çarşamba

Online Terapi Odaları!!!

Artık her işimizde teknolojiden yararlanır olduk, çok da iyi oluyor evet. Ancak çok daha ciddi konularda bundan yararlanmak ne derece doğru? :Hele de söz konusu psikoterapiyse…

Son zamanlarda Türkiye’de de uygulanan online ve telefonda terapi kafamı kurcalıyor açıkçası. İşin ucunda sadece maddiyat seziyorum. Peki nerede kaldı etik kurallar, terapi koşulları, 'şimdi ve burada' kavramları?..

Psikolojik danışmanlık eğitimi almış biri olarak bizlere hep bu kurallar öğretildi, iyi ki de öğretilmiş o ayrı. Bunlar yurt dışında çok uygulanan yöntemler, Türkiye’de yeni yeni duyuluyor sanıyorum. Uygulanma gerekçesi de şu: “İnsanlar psikoloğa gitmekten çekiniyorlar, başka birine tüm özelini anlatmak istemiyorlar. Online ya da telefonda görüşülünce yüz yüze olunmadığı için istediklerini rahatça anlatıyorlar.” Ülkemizde insanların psikoloğa gitme konusuna çok sıcak bakmadıkları doğru, bu yüzden bu yöntemi benimseyenler olacaktır. Ancak bu yöntemlerin tam bir ‘terapi’ işlevi göreceğini sanmıyorum, hatta ‘terapi’ olarak isimlendirilmesini benimseyemiyorum. Bana göre terapi yüz yüze konuşmak, bir terapi odasını teneffüs etmek, vücut dili, göz kontağı kurmaktır.

İllaki de bu tarz yeni yöntemler uygulanmak isteniyorsa da uzman psikologlar tarafından, etik kurallara son derece bağlı olarak uygulanmalıdır. Aksi taktirde herkes kendisini terapist olarak görmeye başlayabilir.

Little Miss Sunshine

İzlenilesi bir aile filmi...

Her bireyi farklı özellikler taşıyan bir aile, küçük kızlarının hayali üzerine bir yolculuğa çıkıyorlar. Yolculuk boyunca yaşadıkları ilginç olaylar, izleyeni düşünmeye sevk ediyor.

3 Ocak 2011 Pazartesi

Kitap Önerileri

Engin Geçtan: İNSAN OLMAK

İnsan yapısı ve psikolojisini, birey ve toplum ilişkisini anlatan bir kitap. Tavsiye ediyorum.

2 Ocak 2011 Pazar

Yüksek Lisans Mülakatı

Mülakat Sırasında Nasıl Davranılmalı?

Bir kere unutmayın ki insanlar daha çok kendilerini dinletmekten hoşlanırlar. Yani her ne kadar karşınızdaki eğitim görevlisinin amacı sizi dinlemek olsa da kendisi de size bildiklerini göstermek ve hatta söylediklerinin çok önemli olduğunu hissettirmek ister.

Eğitim görevlisinin sözünü kesmeyin. Mümkün olduğunca dinlemeye gayret edin. Söyledikleriyle ters düşmemeye özen gösterin. Bölüme kabul edilirseniz kendisiyle uzun uzun tartışmak için çok vaktiniz olacak ama bunu sakın mülakatta yapmayın. Bu duruma açık hocalar da olmakla birlikte böyle durumlarda karşısındaki öğrenciyi elemeyi tercih edebilenler de olabilir. Böyle bir riske girmeyin.

Saygılı olun ve konuyla ilgili sorular sorun. Konunun dışına çıkmamaya özen gösterin.
Kendinize güvenin ama ben merkezci olmayın.
Olumlu ve istekli görünün. Bölüm üyelerine, mülakatta olmaktan memnunluk duyduğunuzu gösterin. Şikayetçiliği seven veya kolay dağılan birisi görüntüsünü vermeyin.
Ne bildiğinizi ve nelerle ilgilendiğinizi vurgulayın, kimleri tanıdığınızı değil.
Argo ve küfür kullanmayın.
Çok az bildiğiniz ya da hiç bilmediğiniz konuları tartışmayın.
Yanıtını bilmediğiniz soruları “bilmiyorum” diye yanıtlamakta tereddüt etmeyin.
Belirli teorik fikirler lehinde ya da aleyhinde çok emin olmadıkça konuşmayın. Sizin görüşlerinize katılan bölüm üyeleri olabileceği gibi bu görüşlere karşı kişiler de olacaktır. Bu kişileri, kendinize ve başvurunuza karşı çevirmenin hiç gereği yoktur. Ayrıca çok iddialı görünürseniz, öğretim üyeleri büyük olasılıkla sizden daha fazla bilgiye sahip oldukları bu teoi hakkında bilgilerinizdeki boşlukları yakalamaya karar verebilirler ve bu canınınızı fena yakabilir.
Bölüm hocalarını, lisansüstü öğrencileri ve diğer adaylara tüm hayat hikayenizi anlatmayın. Sıkılabilirler!
Düşüncesizce konuşmayın, kesinlikle küstah olmayın. Mülakat süresince dolaylı olmayan ve açık yanıtlar verin. İstekli, içten ve açıksözlü olmaya çalışın. Göz kontağı kurun, yani sorulara yanıt verirken veya soru yöneltirken yere ya da başka yerlere bakmayın.
Geçmiş başarılarınızı temcit pilavı yapacak şekilde yinelemeyin. Mülakat sırasında yapmanız gereken, övünerek diğer adaylardan iyi olduğunuzu göstermek değil, bunun yerine profesyonel konuşmanın ve davranmanın ne demek olduğunu gayet iyi bilen, akademik ve kişisel ölçütleri yüksek bir birey olarak kendinizi ortaya koymanızdır.

Sorulabilecek Sorular:

Neden bu yüksek lisans programına başvuruyorsun? (Eğer lisans bölümünüzden farklı bir alanda başvuru yapıyorsanız bu soru mutlaka sorulacaktır.)
Neden yüksek lisans yapmak istiyorsun?
Bu alana nasıl bir katkın olacak?
Neden bu üniversite?
Seni niye kabul edelim?
Nerede oturuyorsun? (Bu sorunun amacı yüksek lisansta çok büyük sorun olan devam durumunu sorgulamaya yöneliktir. Eğer oturduğunuz yer ile programın yer aldığı semt arası çok uzun bir mesafeyse nasıl gidip gelmeyi planladığınızı belirtin. Aksi takdirde devam edemeyeceğinize dair bir önyargının oluşmasına sebep olabilirsiniz.)
Ve bu standart soruların dışında başvurduğunuz programla ilgili altyapınızın olup olmadığını ölçmeye çalışan spesifik sorular da sorulmaktadır. Bu sorular ilgili programa göre farklılık göstermekle birlikte temelde detaya inmeyen genel sorulardan oluşur.

Kaynak

Özgeçmiş Nasıl Hazırlanır?

Bunlara dikkat edilmeli:

Özgeçmişiniz işverenler için kişiliğinizin, iş tecrübelerinizin, çalışma prensiplerinizin ve yeteneklerinizin aynasıdır. Bu yüzden özgeçmişinize yazdığınız herşeyin doğru ve güncel bilgiler olduğundan emin olun.

Dürüst olun, kendinizi doğru ifade edin ve olumlu yönlerinize odaklanın.

Özgeçmişin size işi değil görüşmeyi sağladığını unutmayın.

Özgeçmiş hazırlarken çok uzun veya çok kısa olmamasına dikkat etmelisiniz. Genellikle bir sayfalık bir özgeçmiş idealdir.

Özgeçmişinize size referans olabilecek isimler yazarken, bu kişilerin sizin çalışma sisteminizi, prensiplerinizi bilen ve hakkınızda doğru bilgi verebilecek kişiler olmasına dikkat edin.

Yeni mezunsanız veya öğrenciyseniz, başvuru yaptığınız pozisyonla ilgili aldığınız dersleri eğitim bölümünde belirtebilirsiniz.

İş tecrübeniz varsa, bu tecrübeleri belirttiğiniz kısmı, eğitimden önce yazın. Ayrıca okuduğunuz ve mezun olduğunuz okulları yazarken mezuniyet yılınızı, derecenizi ve bölüm adını da eklemeyi unutmayın.

Eğer bir ya da daha fazla yabancı dil biliyorsanız, bu dilleri okuma, yazma ve anlama kategorilerini bilgi derecenize göre yazın

Özgeçmiş örneği için buradan yararlanabilirsiniz:

http://www.ku.edu.tr/ku/index.php?option=com_content&task=view&id=771&Itemid=1283&lang=tr

Kaynak

Eskimeyen Eskiler...

Cannes - Arrivals At Cinema Against AIDS 2007 Benefiting amfAR

Modada eskiye dönüş çok revaçta. Kıyafet, saç, makyaj, dekorasyon hepsinde vintage esintileri var. Eskiyi anmak çok hoş aynı zamanda da düşündürücü. Bu durumun modacılara fazla gelir sağladığı kesin. Ancak yeni moda akımlarının oluşamıyor olması üretkenliğin, yaratıcılığın köreldiğinin bir göstergesi değil mi?

1 Ocak 2011 Cumartesi

İş Arayanlar Dikkat!...:)

Yeni Mezun Olan ingilteredeki üniversiteli 23 yaşında ki genç aynı şekilde yüzlerce iş başvurusundan hiç bir sonuç çıkmayınca kendisine bir web sayfası oluşturarak internette yayınladı.
Kendisi adına employkyle.com (Kyle’ı işe alın) adresinde bir web sitesi hazırlayan Kyle, bu site üzerinden tam 15 farklı iş teklifi aldı ve en sonunda New York’tan gelen dijital pazarlama yöneticiliği görevini kabul etti.
“Kendimi kalabalıktan sıyıracak bir fikre ihtiyacım olduğunu biliyordum ve bu yüzden kendimi açık artırmaya çıkardım” diyen Kyle, sözlerine şöyle devam etti:
“Dürüsttüm ve ne yönde bir kariyer seçeceğime bir türlü karar veremediğimi de hazırladığım sitede belirttim. Site sayesinde potansiyel işverenlerin dikkatini çekerek, bana en uygun işi bulabileceğimi düşündüm. Ancak son kararı vermek herşeyden daha zordu”Kyle’ın CV’si, karakteri ve fikirleriyle ilgili bilgi veren internet sitesini 80 farklı ülkeden 4 binin üzerinde ziyaretçi gezdi.
Bağımsız girişimcilerden, çokuluslu şirketlere kadar bir çok işveren Kyle’a iş teklifinde bulunurken, New York’daki işi teklif eden şirketin yöneticisi Nadia Tarazi genç adamın sitesinden çok etkilenerek onu şirketine dahil etmeye karar verdi.

Alıntıdır. Kaynak: http://www.kariyeryasam.com/

Kendi işini kurmak isteyenlere...

KOSGEB ve İŞKURDAN kendi işini kurmak isteyenlere 27 bin lira destek. Yürürlüğe giren proje kapsamında eğitim alıyorsunuz ve eğitimi başarıyla bitiriseniz kuracağınız işi proje halinde sunuyorsunuz. Projeniz kabul edilirse 27 bin lirayla projenizi hayata geçirme imkanı buluyorsunuz. Hem de geri ödeme yapmadan.

Hayali olanlar için iyi bir fırsat. Ancak geçerli ve gelir getiren bir iş kurmaya dikkat edilmeli. Tüm girişimcilere iyi şanslar...

Detaylı bilgi için:

http://www.ntvmsnbc.com/id/25163134/

http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=8